Değer mi değmez mi cevabın o an benim için önemi yoktu.
Birini o kadar severken bu kadar uzak olmak nasıl bir şey
halen kestiremediğim bir olay. Mesela ona dokunmayı geç göz göze gelmek bile heyecanlandırırken
ruhumu, hep kendime şunu sordum: ben ne yapıyorum?
Ne geçip giden günlerim, ne ailem, ne de işim önemliydi onun yanındayken. Eften
püften sebeplerle onu görmek için yarattığım ortamlar ve onun beni hep uzak
tutması. Ulaşılamayanın cazipliği mi bilemiyorum. Bildiğim tek bir şey varsa
mantığımın uzaklara tatile çıktığı idi. Zamanın su gibi aktığı bir gün
duygularımı açıklamaya karar verdim. İtiraf edecektim sevdiğimi: ömrümün sonuna
kadar ona ait olduğumu. O an geldiğinde sanki konuşmayı bile yeni öğrenmiş biri
gibiydim. Ama umurumda da değildi. Seviyordum ve bu benim için tek sebepti; onu
çok ama çok sevdim. Mantığımı yitirecek, hayatımı mahvedecek kadar. İlk kez aşık
olmak neymiş gördüm. Yemek yemeyi, su içmeyi bile unutuyordum. Varsa yoksa o.
Sadece umutlarım vardı konuşurken ve bitmeyen saniyeler. Sustuğumda anladım: ben
ne yapmıştım?
Karşımda kocaman gözlerle bana bakan varlık hiç konuşmuyor
beni inceliyordu. Sanki anlattıklarımın anlamını sorguluyordu. Dünya durmuştu benim
için sadece gelecek cevaba odaklanmıştım. Basit bir kelime evet ya da biraz
yumuşatılarak kurulacak saçma sapan sözler üzerine gerilmiş bir ip zihnimde
canlanıyordu. Hem de koruma halatı olmadan. Aşağısı karanlık ve korkutucuydu.
Düşmeye başladığımda anladım. Ve bir o kadarda soğuk. Hiçbir şey yapamadım
sadece gözlerini hatırlıyorum; beynime kazınan en son hatıra.
Daha sonra yine karşılaştık tabi ama ne ben bendim ne de o
eskisi gibi. Bir şeyler gitmişti terk etmişti bizi. Durmuştu dünyam hem de en
acı tarafı o kişi bunu yapıyordu. Asla suçlamadım onu ve yargılamadım. Ama
kendime en faşist hakim oldum. Bütün ağırlığı altında ezilirken ağırlığının,”bu
yetmez” dedi yukarılardan biri. Bir gün biri yanımda öptü benim bakmaya bile kıyamadığımı işte o anladım
dip halen gelmemişti. O an dünyanın gerçekten şimdi durduğunu.
Her şey son bulurken kendimi değiştirmeye karar verdim. Üç
yıl geçti üzerinden tam olarak o kişiydim artık. Beni cehenneme atan kişi
olmuştum. Biri bana gözlerimin içine bakarak benimkilerle uzaktan yakından
alakası olmayan şeyler söylese de bana ilgisini itiraf ettiğinde en az onun
kadar acımasız davrandım . İçimdeki
hayvanı ortaya çıkarmıştım. Aynı bana yapılan gibi. Ben artık o insan değildim
onun gibi sevemeyecektim bir daha. Ruhum bir parçasını kaybetmişti. Artık
eskisi gibi olamazdı olmadı da.
Kader oyun oynamayı sever. Sonra biri geldi yanıma. Bir şey
farklıydı, bana benim gibi bakan biri. Olasılık hesaplarıma göre milyonlarca
insan arasından beni anlayan gözlerime bakıyordu ve her bakışında içimi görüyor:
yaptığım her şeyi biliyordu sanki. Bu kez ilk kez olmasa da dünya ikinci kez
durmuştu. Ne yapacağımı bilemeden dudaklarımdan dökülen kelime tahmin edebileceğiniz gibi oldu.